Emdr Terapisi Ve Göç

Emdr Terapisi Ve Göç

Göçle ilgili ilk tıbbi çalışma Johannus Operius adlı Baselli bir hekim tarafından 1678’de yapılmış. Köylerinden Basel’e gelen ve çeşitli psikolojik sorunlar yaşayan insanları incelemiş ve homesick denilen yani; yurt hasreti kavramı ilk kez o zaman tıp literatürüne girmiş. Bu duyguyu derinden hisseden bir göçmen olarak, göç psikolojisinde EMDR ‘Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme’ terapisinin önemi üzerine Uzman Psikolog Pınar Aydın ile bir röportaj gerçekleştirdik.

1.Pınar Aydın Kimdir?

Ben Pınar Aydın uzman psikoloğu 46 yaşındayım İstanbul’da yaşıyorum 1998 İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun oldum mezuniyetimden itibaren mesleki gelişim ile ilgili eğitimleri takip ettim,mesleki donanımı arttırdım.

2019 Mart ayına kadar, seanslarımı Nişantaşı’nda ortağı olduğum; Mitra Psikoterapi yüz yüze ve online seanslar şeklinde devam ettirdim, bu tarihten sonra tüm seanslarımı online devam ettirme kararı aldım.

Psikoterapi sürecine bakışım; karşıma gelip oturan danışanımın hayatının yolunda gitmeyen bazı şeyler vardır. Yolunda gitmeyen şeylerle ilgili bir değişime, dönüşüme ihtiyacı vardır, bu değişim, dönüşüm için mesleki bilgi ve tecrübemi kullanarak danışanlarımla birlikte yürürüm.

Uzman Psikolog Pınar Aydın

2.EMDR Nedir? Online Olarak da Uygulanabilir Mi?

Dünyaya kaybetme garantisi ile geliyoruz. Doğan her insan kaybı yaşayacak, ancak bu kayıplardan nasıl etkilendiğimiz, nasıl anlamlar yüklediğimiz çok önemli bir konu.

Çevremize dönüp baktığımızda, benzer kayıpları yaşayanların benzer tepkiler vermediğini görmüşsünüzdür. O halde olayın kendisinden ziyade, yaşayan kişinin olaya nasıl baktığı ve olayı nasıl değerlendirdiği daha önemli olduğunun çıkarımını yapabiliriz.

İnsan olarak neleri kaybetme riski yaşarız; sağlığımızı, gençliğimizi,ebeveynlerimizi, işimizi,çocuklarımızı arkadaşlarımızı, yaşadığımız yeri eminim daha pek çok şey sıralayabiliriz. Bu kayıpların karşısında işlevsel olmayan duygular hissetmek, düşünmek ya da davranmak en çok kendi hayatımızın kalitesini olumsuz etkiler.

Tüm bu konuştuklarımızı daha detaylı konuşmak elbette mümkün, ancak geldiğimiz nokta yaşadığımız olaydan çok bizim ona yüklediğimiz anlam, o olaya bakış açımız, olaydan durumdan nasıl etkilendiğimizi belirliyorsa, olaylara bakış açımızı değiştirerek olaylardan etkilenme durumumuzu da değiştirebilme gücüne sahibiz.

Psikoterapiyle, hayata, olaylara, durumlara farklı bakabilme becerilerimizi geliştirebiliriz. Başınız, midemiz ağrıdığında, halsiz, yorgun hissettiğimizde, yaralandığımızda ya da fiziki, biyolojik bir neden ortaya çıktığında doktora hastaneye gitmeyi düşünüyoruz, ancak içimiz sıkıldığında, bunaldığımızda, kaygılılandığımızda, hayatla başa edemeyecekmiş gibi hissettiğimizde psikoterapiye gitmeyi düşünmüyoruz.

Herkesin kendine has çekindiği noktalar olabilir.Bir psikoterapiste ne anlatılır? Nasıl anlatılır? Çevrem ne der­? Yakın bir arkadaşımla paylaşsam da aynı etkiyi yaşamaz mıyım ? Kendim üstesinden gelebilirim gibi düşüncelere sahip olabilirz. Bir konu hakkında bilgi sahibi olmak için nasıl eğitimler alıyorsak, bilinçli bir çaba gösteriyorsak, kendimizi anlamak (neyi neden yaptığımızı ya da neden yapmadığımızı) bilmek kendimize yakınlaşmak için psikoterapi yolunu seçebiliriz.

Psikoterapi, uzun vadede anlamlı bir yaşam sürdürebilmek için seçilebilecek bir yoldur.Psikoterapist ne yapar? Tarafsız, eleştirmeden, yüzleştirme yaparak bugün yaşanan semptomların kaynağı ile ilgili fikir üretir,keşif yapar.

Uzun bir girişten sonra, Emdr terapisine gelecek olursak; 1980’lerden Francine Shaphiro tarafından keşfedilen ve geliştirilen bir terapi yöntemidir. Açılımı olan Eye Movement Desensitization and Reprocessing; göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme anlamına gelen bir psikoterapi teorisinin adıdır.

Emdr terapisi, hayat devam ederken yaşadığımız sıkıntıların, geçmişte yaşadığımız travmatik yaşantıların sonucu olduğunu söyler. Bu sıkıntılar, bugün yaşanan semptomlar (kaygı üzüntü çaresizlik) ya da dünyaya bakış açımızdır (kötü şeyler hep beni bulur? Çaresizim gibi)

Aslında,zihnimizin olayları işleyip devam etme gücü vardır.Bir olay yaşarız, kahroluruz üzülürüz günlerce gecelerce uyuyamayız ama aradan bir zaman geçer ve neden o kadar üzülmüştüm ki deriz, aradan geçen zamanda beynimiz üstüne düşen görevi yapmış ve bilgiyi işlenip, depolamıştır bu beceri hepimizde mevcut.

Beynimiz bu beceriyi doğuştan getirir ama bazen travmatik olaylar çözülemeyebilir. Bir sebeple travmatik anlar işlevsiz şekilde depolanıyor, duyguları düşünceleri çok yoğun şekilde yaşamayı davranışların da bu yoğun duygu düşüncelerden etkilenip farklılaşmasına sebep oluyor.

EMDR ile travmatik olan anının işlenmesini, işlevsel şekilde depolanmasını duygusal yükünün hafifletilmesini sağlıyoruz.

Kişinin kendi hakkında olumlu inançlara sahip olmasını mümkün kılıyoruz.

Emdr eğitimi almış kişilerce, belirli protokoller ve tekniklerle uygulanır. Teknik sağ ve sol beyin yarım kürelerinin düzenli olarak uyarılmasını sağlayacak bir uyarımı sürdürme şeklindedir. Bu gözle takip edilecek bir uyarım, kulaklıkla kulağı verilen ses uyarımı ya da danışanın dizine eline dokunmak sureti ile verilen beden duygulu duyumu şeklinde olan bir uyarım olabilir.

Uyarım uygulanacak kişiye göre farklılık gösterecektir.Uygulama sürecinde danışan aktiftir. Her olan bitenin farkındadır, tüm değişimi dönüşümü adım adım hisseder, fark eder.Bu sebeple hipnozdan oldukça farklıdır.

Emdr terapisini tecrübe eden kişi,kendi kaynaklarını kullanarak yaşamda önüne çıkan sorunları çözdüğünü görür.Terapistin, anlatacağı öğreteceği herhangi bir bilgiye ihtiyacı yoktur

3.Emdr Terapisi Hangi YGrubuna Uygulanabilir ?

Emdr terapisi her yaş grubuna uygulanabilir çocuklara, ergenlere ve yetişkinlere uygulayabilir. Çift terapisinde de uygulaması mevcuttur

4.Gelelim bize; Göç Etmenin Vermiş Olduğu Olumsuz Duygularla Başetmek İçin de Emdr Yöntemine Başvurabilir Miyiz?  

Göç, ekonomik toplumsal siyasi sebeplerle bireylerin veya toplumların bir ülkeden başka bir ülkeye yerleşim, bilinen başka bir yerleşim yerine gitme işi taşınma.Göçmen, kendi ülkesinden ayrılarak yerleşmek için başka bir ülkeye giden

Türk Dil Kurumu, Türkçe sözlüğüne baktığımızda kelimelerin anlamlarını böyle buluyoruz.Her iki sözcüğe baktığımda tanıdığı ve bildiğini bırakıp, tanımayana, bilinmeyene gitme. Tanınmayan, bilinmeyen bizde kaygı yaratabilir.

Alışma süreci kişiden kişiye farklılık gösterecektir. Elbette, bu alışma sürecinin kişide tetikleyebileceği, kendine dair olumsuz inançları olabilir. Bir yere ait değilim, kendime güvenemem, mükemmel olmalıyım, hata yapmamalıyım yalnızım gibi.

Göç eden, yeniye uyum sağlama ve kendini ortaya koyma sürecinde olan ve bu süreçte zaman zaman zorlandığını farkeden kişilerin EMDR terapisinden fayda sağlayacaklarının kanaatindeyim.

aysaa

Related Posts

Farklı Yolların Ortak Noktası: Yol-Kat’ın Arkasındaki Güçlü Kadınlar

Farklı Yolların Ortak Noktası: Yol-Kat’ın Arkasındaki Güçlü Kadınlar

Kanserle Dans: Ebru Janssens Kayan’ın İlham Veren İyileşme Yolculuğu

Kanserle Dans: Ebru Janssens Kayan’ın İlham Veren İyileşme Yolculuğu

Azim, Çaba ve Başarının Hikayesi

Azim, Çaba ve Başarının Hikayesi

Cito ve IEP Arasındaki Fark: Eğitimde Bireyselleştirmenin Gücü

Cito ve IEP Arasındaki Fark: Eğitimde Bireyselleştirmenin Gücü

1 Comment

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

İlginizi çekebilir

Dil secenekleri

Tags