Claude Hollanda İçin Söylüyor, Göçmen Çocuklar İçin Umut Oluyor

Claude’un bu sahneye çıkması sadece bir müzik başarısı değil. Çünkü Eurovision, her zaman sadece müzikten ibaret olmadı. Bunu en çok da biz Türkler biliriz.

Yıllar boyunca şarkılar yarıştı ama puanlar başka dengelere göre verildi: “Kim kime komşu?”, “Kimle diplomatik gerginlik var?” gibi hesaplarla şekillenen bir oylama sistemi…

Bugün bile birçok kişi için Eurovision biraz politik, biraz komşuya kıyak, biraz da nostalji yarışması.

Ama ne olursa olsun, bir göçmen çocuğun böylesine büyük bir sahnede ülkesini temsil etmesi çok değerli. Çünkü sahne ne kadar siyasi olursa olsun, oraya çıkan insanın hikâyesi gerçektir.

Claude’un hikâyesi, binlerce göçmen gencin içinden geçtiği zorlukları, ait olma mücadelesini ve başarıya duyulan inancı taşıyor.

İşte bu yüzden biz burada, komşudan gelen puanı da, gelmeyeni de bir kenara bırakıyoruz. Claude gibi gençlere sahip çıkıyoruz. Onların sesi, göçmenlerin ortak sesi. Ve bu sesi ne kadar çok duyurursak, o kadar güçlü oluruz.

Beyimgocu.com’u kurarken tek bir hayalim vardı: göçmen kökenli insanların hikâyelerine ses olmak. Yıllar içinde pek çok insanla röportaj yaptım; kimi müzikte, kimi bilimde, kimi eğitimde kendi yolunu çizmişti.

Her biri ayrı bir ilham kaynağıydı. Şimdi o ilham halkasına yepyeni bir isim daha ekleniyor: Claude. (Keşke onunla da röportaj yapabilsem dua zinciri :))

Claude Kiambe, Kongo doğumlu, Hollanda’da büyümüş genç bir sanatçı. Ve evet, 2025 Eurovision Şarkı Yarışması’nda Hollanda’yı temsil ediyor! Daha 21 yaşında ama arkasında büyük bir hayat hikâyesi, önünde ise kocaman bir sahne var.

Claude, 9 yaşındayken annesi ve altı kardeşiyle birlikte Hollanda’ya göç etmiş. Bu yolculuk sadece yaşadığı yeri değil, dünyaya bakışını da değiştirmiş. Ve şimdi, Eurovision sahnesine taşıdığı şarkısında çocukluğunun, annesinin, göçmenliğin izleri var.

Hatta RTL Boulevard ile yaptığı bir söyleşide klibi ile ilgili şunu söylüyor ”O küçük çocuk, ekran başında Eurovision’u izleyip hayallere dalan küçük halimi simgeliyor.”.

Ayrıca Claude, bir Reddit tartışmasında çocukluğuna dair çok özel bir anısını da paylaştı:
2014 yılında, ailesiyle birlikte bir mülteci kampında yaşarken ilk kez Eurovision Şarkı Yarışması’nı izlemiş. İzlediği ilk performans Conchita Wurst‘e aitmiş ve bu onun üzerinde derin bir etki bırakmış. O günden sonra Eurovision sevgisi başlamış.

Claude, sadece bir şarkı söylemiyor; bir hayalin gerçekleşme anını yaşıyor. Ve o çocuk, ekran başındaki binlerce göçmen çocuğa şunu söylüyor gibi:
“Ben yaptıysam, sen de yapabilirsin.”

“C’est la vie” – Hayat böyle bir şey. Şarkı, annesi için yazılmış. Zorluklar karşısında nasıl dimdik durduğunu, pozitif kalmayı nasıl başardığını anlatıyor. Üstelik bunu hem Fransızca hem İngilizce yapıyor – tıpkı kendi çok kültürlü kimliğini yansıttığı gibi.

Claude’un başarısı sadece onun değil; göçmen çocuklarının, annelerinin, hayallerinin peşinden giden herkesin başarısı. Beyimgocu.com’da anlattığım tüm hikâyeler gibi, Claude’unki de bize şunu hatırlatıyor:
Kültürler arasında büyümek bir zorluk değil, bir zenginliktir.

Eurovision 2025, bu yıl İsviçre’nin Basel kentinde düzenlenecek. Claude,birinci yarı finalinde sahne aldı ve büyük finale yükselmeyi başardı,17 Mayıs Cumartesi günü biz de ekran başında büyük bir heyecanla bekliyor olacağız.

Şarkıyı hala dinlemediysen mutlaka göz at:
Claude – C’est la vie (Resmî Video)

Claude’a başarılar!
Ve “Hayat böyle bir şey” deyip yola devam eden tüm göçmen gençleri yürekten selamlıyoruz.

Sevgilerle,
Göçmen Aileler Birliği Basın Sözcüsü :))

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *