Sağlıklı Beslenme Alışkanlığı Nasıl Kazanılır?

Sağlıklı Beslenme Alışkanlığı Nasıl Kazanılır?

Her ülkenin kendine özgü, sade ya da zengin, bir yemek kültürü var. Ekmek, Hollanda toplumunun yapı taşı. Sandviçe olan sevgileri, çoğu göçmeni şaşkına çeviriyor. Bu yazıda, Göçmen Diyetisyen ve Beslenme Uzmanı Burcu Yeşilkaya ve Özgün Gökşen Ercan ile “Sağlıklı Beslenme Alışkanlığı Nasıl Kazanılır?” üzerine konuştuk.

1. Burcu Yeşilkaya ve Özgün Gökşen Ercan kendinizden ve Hollanda maceranızın nasıl başladığından bahseder misiniz ?

Özgün — 10 sene önce ailemin yanından ilk kez ayrılıp kendimi Kaliforniya rüyasının içinde buldum. Eşimle bir düzen kurduk, çok gezdik, kendimize çok şey kattık; ama ben, açtığım bu yeni sayfaya yine bankacılık sektörüyle devam etmek istemiyordum. Otuzumdan sonra da olsa hayatımı sıfırlamaya kararlıydım ve aldığım beslenme dersleri tam anlamıyla tutkumu yakalamama yardımcı oldu. Sonra zaten, Stanford Üniversitesi Beslenme Bilimi ve Çocuk Beslenmesi bölümünü tamamladım. Ders almaya başladığım andan itibaren gönüllü olarak tam teşekküllü hastanelerde hasta beslenmesi üzerine görev aldım, huzurevinde stajimi yaptım ve ilköğretim okullarında çocuk menüleri üzerine uzun seneler çalıştım. Tüm bunlar olurken kızımız doğdu, büyüdü ve gelişimini hep uzaktan izleyen geniş ailemizin çok uzaklarda olmasının burukluğunu hep üzerimizde taşıdık. Artik Amerika’dan alacağımiz bir şey kalmadığını hissettigimiz noktada, önümüze Avrupa haritasını açtık, kendimize ülke seçtik. İşte Hollanda maceramız bir sene önce tam da böyle başladı..

Burcu — Yorucu İstanbul hayatı sonrası, eşimle kendimizi Hollanda’da bulmamız, başımıza gelen en güzel şey sanırım. Lisans, Yüksek Lisansımı Yeditepe Üniversitesinde, Okan Üniversitesinde de Doktora eğitimimi Beslenme ve Diyetetik alanında tamamladım. Şuan online olarak aşcılık eğitimi alıyorum. Akademide yardımcı doçent olarak çalışırken bir yandan da danışmanlık veriyordum. Akademide alanım anne-çocuk beslenmesi ve Toplu Beslenme Sistemleri dediğimiz ‘ev dışı yemek pişen her yer’ üzerinde çalışmak oldu, bu sayede menü planlama üzerine kendimi geliştirdim. Bazı firmalara danışmanlık verdim.

Hem akademi, hem danışmanlık hem de farklı üniversitelerde verdiğim derslerle bilgilerimi hep güncel tutmaya özen gösterdim. Üniversitede ayrıca staj koordinatörü olarak görev yaptım. Bu da beni yüzlerce hasta / vaka görerek, çözüm odaklı beslenme planları oluşturmada pratikleştirdi. Aynı zamanda onlarca lisans, yüksek lisans tez öğrencim oldu. Genç olup gençlerle çalışmanın mutluluğunu yaşadım. Tüm bu bilgi birikimiyle, şimdi yeni bir yoldayız ve bundan çok memnunuz.

2. Eat Right’i kurma fikri nasıl ortaya çıktı?

İkimiz de yerinde duramayan, çalışmak ve üretmekten mutluluk duyan kişiler olunca, yolumuz çok kısa bir süre içinde kesişti. “Hadi yapalım!” dedik ve başladık. Bu da bizim ‘iyi kimiz’..

Odak noktamız her zaman için, sağlıklı beslenme ile motivasyon tekniklerinin harmanlanmasıydı. Sıkıcı diyet listeleri, kısıtlanmış öğünler ve stres yaratan alışverişleri hiçbir zaman benimseyemedik; dolayısıyla danışanlarımızı da o yola sokmaya hevesimiz yoktu. Danışanlarımızla yeterli ve dengeli beslenme konusunu yaşam tarzı haline getirmeleri için her hafta görüşüyor, her gün birkaç sefer mesaj yoluyla iletişime geçiyoruz.

Günlük takiplerde tüketilen öğünlerden, aktivite düzeyine; su miktarından, porsiyonlamaya kadar her detayı mercek altına alıyoruz. Anlık yönlendirmeler ve akıllarındaki sorulara aldıkları cevaplarla kişiler rahatlıyor, hedefleri doğrultusunda daha emin adımlarla ilerliyorlar. Bazen danışanlarımız sipariş etmek istedikleri yemeklerin içeriklerini paylaşıyor ve üzerine birlikte düşünüyoruz; böylece sonrasında oluşabilecek pişmanlık da ortadan kalkıyor.

Hizmetimizi herkese ulaştırabilelim diye, dünyanın dört bir yanındaki danışanlarımızla kalıcı bir amaç dogrultusunda ilerliyoruz. Bunlar bazen hayat ya da beslenme tarzı değişikliğinden ötürü bizden destek isteyen kişiler oluyor.

Bazen çocuklarındaki yeme bozukluklarına çare arayanlar, ya da gebelik öncesi-sırası ve sonrası kritik dönemde fikir ihtiyacı duyanlar bize başvurabiliyor. Veya bunu bir takım işi olarak görüp, tamamen aile menü planlaması üzerine çalışmak isteyen danışanlarımız da söz konusu.

Hepsi bir bir hayatlarımıza girerken, işimizin en güzel ve bizi en tatmin eden tarafı da bireylerin aç kalmadan ya da zevk aldığı besinlerden uzaklaşmadan kilo vermesi; dolayısıyla hayat kalitelerini ileriye götürmeleri oluyor. Hepimizin zevk aldığı süreçte, kurduğumuz samimi ilişkiler de çabası..

Healthy Food

3. Danışmanlık verirken beslenmenin hangi yönleri sizin için önemli ?

Danışmanlık verirken önce insan diyoruz ve birbirimizi ne kadar iyi tanırsak o kadar yararlı olabileceğimizi düşünüyoruz. İlk haftamızı da zaten tanışmaya ve alışkanlıkları birebir gözlemlemeye ayırıyoruz.

Bizim için danışanların beslenme programı içerisinde sağlıklı ve mutlu hissetmeleri çok mühim. Bir diğer olmazsa olmazımız da kendilerine kattıklarını program sonunda da sürdürülebilmeleri. Dostluklar baki; ama diledikleri kilolara ulaşıp da hayatlarından çıktığımızda, kaldıkları yerden devam edebilsinler istiyoruz.

Bir nevi balık yemeyi değil, balık tutmayı öğretiyoruz bu da bizi diğerlerinden ayıran en önemli faktör.

Buna ek, bir besinin yeme rutininden tamamen çıkarılması ya da katı diyetlere başvurulması taraftarı değiliz; aksine renkli ama dengeli beslenme planı üzerinde duruyoruz.

4. Vejetaryen danışanlarınıza nasıl bir beslenme planı öneriyorsunuz?

Vejetaryen beslenme tarzı da bilinenin aksine, aslında oldukça sağlıklı bir planda ilerleyebilir. Besin takviyeleri de kullanılabilir elbette; ama öncelik besin öğelerini doğal yolla, yani alternatif besin içeriğiyle tamamlamak olmalıdır. Bunun için de yine kişiye özel programlar oluşturup danışanlarımızla işbirliği içerisinde çalışıyoruz.

Yaban mersini

5. Son dönemlerde oldukça popüler olan Aralıklı Oruç (IF) diyeti hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Aralıklı oruç aslında bir diyet çeşidi değildir. Sürdürülebilirliğine inandığımız için diyetisyen kontrolüyle yapılmak şartıyla destekliyoruz. Kalıplaşmış listelere uyacağım derdi olmadan, halihazırda tükettiğiniz öğünleri yiyor ve günde iki kez besleniyorsunuz. Tabii bunu uygularken, besin gruplarının yeterli ve dengeli miktarlarda alınması çok büyük önem taşıyor. İki öğün arasında verilen mola vücudumuza ihtiyacı olan nefesi ve duraklamayı sağlıyor; bir nevi detoks etkisi yapıyor.

Haftada bir iki gün başlanıp vücut alıştıktan sonra düzenli olarak uygulanırsa, uzun vadede insülin direncinin ve kolesterol seviyelerinin dengelendiği gözlemlenebilir. Fakat diyabetik, düşük tansiyonlu ve yeme bozukluğu olanlar aralıklı oruç diyeti yapmamalıdır. Buna ek olarak spor yapan ya da düzenli ilaç kullananların; ayrıca hamilelerin ve emziren annelerin uygulamaları sakıncalıdır.

intermittent fasting
Intermittent Fasting

6. Çocuklarda doğru beslenme nasıl olmalıdır? 

Buradaki en önemli husus, çeşitlilik barındırması diyebiliriz. Çocukları market/pazar alışverişinin parçası haline getirip, her fırsatta meyve ve sebzeleri tanıtmak iyi bir baslangıç olabilir. Onları rengi, şekli ya da kokusu cezbeden tatlarla buluşturabilir; seçeneklerinin ne kadar zengin olduğunu ve kendilerine sağlayacağı yararları da ceşitli oyunlarla anlatabilirsiniz. Temeli düzgün atıldığı için doğalı benimsemeye başlayan çocuk, paketli gıdalarla arasına mesafe koyacak ve bu alışkanlığını hayat boyu devam ettirecektir.

Bir diğer konu; yemek seçme huyları bizim için yeni bir kavram değil; bir besini en azından 2-3 sefer denemesine teşvik etmeli, yakın gelecekte tekrar önlerine sunmalıyız. Ayrıca aile bireylerinin yemekten zevk almadığı yiyecekleri eve sokmamak ya da bazı besinler hakkında aşırı tepkiler vermek de anne-babasını her fırsatta tekrarlayan çocuğun yönelimlerini şekillendirecektir.

7. Çocukların beslenme çantasında neler olmalı ?

Bitmek tükenmek bilmeyen enerjilerini tüm gün zinde tutup, aynı zamanda da gelişimlerini desteklemek ve bağışıklıklarını yüksek tutmak için beslenme çantalarına giren ürünler oldukça önem taşır.

Bu grubun içine genel olarak hayvansal ya da bitkisel proteinleri, her ana/ara öğüne eklenmiş meyve sebzeyi, bağırsak problemlerini önlemek için lifli ve tam tahıllı gıdaları ekleyebiliriz.

Örneklendirme yapmamız gerekirse:

  • Bol peynirli bir tost, yanına meyve ve ayran ya da;
  • Köfte, çiğ sebzeler (brokoli, havuc vb) yanına şeker ilavesiz meyve suyu veya
  • ‘Finger food’ dediğimiz sebzeli mücver tarzı yemesi kolay ürünlerin yanına süt

Ara öğünler için ise, yoğurt içine katılmış meyve/kuru meyveler, yanına peynir ve fındık, ceviz gibi beyin gelişimini destekleyen besinler önerilebilir.

Beslenme çantası

8. Marketlerdeki diyet ürünler hakkında ne düşünüyorsunuz ?

Diyet ürünler, sürekli tüketebileceğimiz ürünler olmadığından dolayı çok da desteklediğimiz söylenemez. Çünkü kişinin beslenme tarzı değişikliğinin ne kadar devamlılık teşkil edeceği, yani sağlıklı alışkanlıkları sabitleme durumu bizim için daha önemlidir. Ancak bu şekilde dalgalanmalar olmadan kalıcı kilo kaybı sağlanabilir.

Buna ek olarak, diyet ürünler genellikle normal yağlı besinlere göre daha fazla işleme maruz kalırlar ve içerik olarak vitamin/mineral kaybına uğrayabilirler. Tabii ki yarım yağlı süt ya da yoğurt tüketmek zararlı diyemeyiz. Sadece bunun artı ve eksilerini teraziye koyarak dengelememiz gerekir. Ayrıca dönemsel olarak ‘yağı azaltmak’ amacıyla kullanılan bu ürünlerin tüketimi bırakılıp da eskiye dönüldüğünde kilo alma riskinizin de artacağını unutmamak gerekir.

Supermarket

9. Hollandalılar sizce nasıl besleniyor?

Hollanda; bir tarım ülkesi olması nedeniyle çeşitlilik yönünden oldukça zengin bir ülke olsa da, genelde Hollandalıların tercihi ekmek/sandviç, yoğun şekerli tatlılar, yağlı hamur işleri ve patates oluyor. Bir sene sonunda edindiğimiz tecrübe ve gözleme göre, Hollandalıların büyük bir yüzdesi yaşamak için yemek yiyor. Çoğu yerde denk gelebileceğiniz, tamamı fast food’tan oluşan ‘yiyecek otomatları’ da düşüncemizi destekler nitelikte.

Kısacası; aile ve süregelen toplum alışkanlıkları da gözönüne alındığında çocuk yaştan itibaren dengeli beslendiklerini söylemek zor. Fakat öte yandan egzersize verdikleri önem, ayırdıkları vakit ve aktif yaşam tarzları ise takdire şayan.

10. Göçmenler olarak duygularımız inişli çıkışlı, duygusal açlık hissettiğimiz anda ne yapalım ?

Duygusal açlık oldukça ilginç bir konudur, bunu danışanlarımızla da ara ara konuşuruz. Bu durumun doğması sırasındaki davranış şekli kişiden kişiye farklılık gösterir. Öncelikle bunu incelemek gerekir.

Kimi insanlar yemeden içmeden kesilirken, kimileri açlık krizine girebilir. İki sonucun da doğal olmadığını farkedip, öte yandan midemizin de beynimizle uyumlu calistığını da unutmadan hareket etmeliyiz. Günlük motivasyon görüşmelerimizin, bu konu başlığında ne kadar önem taşıdığını her fırsatta tecrübe ediyoruz.

İlk önerimiz her zaman,“1 bardak su içip, bir derin nefes alalım, sonrasında duydugumuz açlık hissini bir sorgulayalım: bu yaşadığı fiziksel mi yoksa duygusal açlık mı? ” Duygusal açlık durumunda, kişilerin stres seviyesini minimize etme amaçlı egzersizlere yönlendirirken; fiziksel açlık durumlarında da, elimizi attığımızda ulaştığımız besini neyle değiştirip tatmin sağlayabiliriz bunlar hakkında konuşuyoruz.

11. Antioksidan,Chia Tohumu, Ekmek, Yaban Mersini, bu kelimeler sizin için ne ifade ediyor?

Antioksidan: Hastalık savaşçılarıdır ve hücre hasarına karşı koruma sağlayan bileşiklerdir. Kırmızı meyveler ve bitter çikolatada bolca bulunur.

Chia tohumu: Sindirimi kolay, sağlıklı yağ içeriğinden dolayı Omega 3 zenginidir, cipsler ve salatalarda kullanılabilir, sıvılarla da kolayca jel kıvamına gelebildigi icin tatliya muhallebi kıvamı verir. Bizim de Chia’li cok güzel bir tarifimiz Instagram sayfamızda mevcut, göz atabilirsiniz.

Ekmek: Hollanda’da yaşayıp kaçışınızın olmadığı yegane besin 🙂 Mutlaka kendisine veya grup arkadaşlarına (karbonhidrat grubu) beslenme planlarında kontrollu olarak yer verilmelidir.

Yaban mersini: Hafif kalorili oluşu ve diğer meyvelere nazaran içeriğindeki az şekerle favorimiz olmaya adaydır. Ayrıca yüksek lif yoğunluğu sayesinde uzun süre tok tutma özelliğine sahiptir.

12. Son olarak danışanlarınızın size tercih etme nedeni nedir ?

Çünkü biz yurt dışında yasayan Türklerdeniz, göçmeniz ve birbirimizin halinden en iyi biz anlarız. Bu tabii işin şakası bizi tercih etmelerinin nedeni yurt dışındaki besin çeşitliliği, Türkiye dışındaki paketli gıdalarını iyi tanımamız. Danışanlarımızın işini kolaylaştırıyor. Yaşam tarzlarını anlayıp, onlara daha uygun programlar üretmemizi sağlıyor.

Eat Right

Eat Right Danışanlarından gelen geri dönüşler;

“Oldum olası “diyet” sözcüğüne karşı psikolojik bir alerjim olmuştu, yemeyi çok çok seven biri olarak, ta ki Eat Right ‘ın çok cici fakat çok profesyonel uzmanlarıyla tanışıncaya kadar…

Hiç zorlanmadan ve sevdiğim lezzetlerden (ki buna çikolatalı ekmek de dahil) hiç vazgeçmeden iki aya yakın bir sürede sağlıklı bir şekilde 5,5 kilo verebildiğim için çok mutluyum. Onların eğlenceli danışmanlığında edindiğim beslenme disiplinini hayatımın her evresine taşımayı düşünüyorum.” Ebru Jansenss Kaya

“Eat-Right ile evden çalışan ve yeme içme düzenini bu süreçte bir türlü oturtamayan bir yazılımcı olarak kilo vermeye ve yeniden sağlıklı hissetmeye çok ihtiyacım olan bir dönemde tanıştık.

İzledikleri yol klasik ve yasakları olan diyetlerden çok farklıydı, tek yapmam gereken porsiyonları kontrol etmekti ve devamlı iletişimde olduğumuzdan, günün her anı takıldığım her konuda sorularımı yorulmadan cevapladıklarından bu süreç tahminimden çok daha kolay ilerledi. Şimdilerde gözle görülür bir değişim yaşıyorum, uzun zamandır üzerime olmayan elbiselerimle ve kendimle barıştım, sanırım en güzel sonuçlardan biri de kendini iyi hissetmek. İyi ki yollarımız kesişti, teşekkür ederim Burcu ve Özgün.” Ceren Baysal

Eat Right hizmetleri hakkında detaylı bilgi almak isterseniz;

Whatsapp: 31 644 66 22 60

aysaa

Related Posts

Farklı Yolların Ortak Noktası: Yol-Kat’ın Arkasındaki Güçlü Kadınlar

Farklı Yolların Ortak Noktası: Yol-Kat’ın Arkasındaki Güçlü Kadınlar

Kanserle Dans: Ebru Janssens Kayan’ın İlham Veren İyileşme Yolculuğu

Kanserle Dans: Ebru Janssens Kayan’ın İlham Veren İyileşme Yolculuğu

Azim, Çaba ve Başarının Hikayesi

Azim, Çaba ve Başarının Hikayesi

Cito ve IEP Arasındaki Fark: Eğitimde Bireyselleştirmenin Gücü

Cito ve IEP Arasındaki Fark: Eğitimde Bireyselleştirmenin Gücü

No Comment

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

İlginizi çekebilir

Dil secenekleri

Tags