Ahmet Fuat Eşim

Ahmet Fuat Eşim

Yaz henüz bitmişken ve havalar hala daha sıcakken, eylül ayı diyelim gelmiş olsun. Ah, bu eylül ayında beni her zaman bir hüzün kaplar ve bu melankolik hal, ay boyunca karabasan gibi durur göğsümün üstünde. İyisi mi, eylül ayı gelip de basmadan anlatayım.

Bazı dolunay gecelerinde, hani derler ya, kurt adam çıkarmış falan diye, işte Karaburun’dan baktığında, ay eğer İzmir üzerinden yani doğudan başlamışsa şehrin üzerinden kendini göstermeye, inanılmaz şekilde yükseliyordur, şaşırtıcı şekilde inanılmaz hem de.

Muhteşeme yakın bir yükseliştir yani ve insan o manzarayı gördüğünde, garip ama o gece inanılmaz şeylerin olabileceğine gerçekten inanır veya kurt adamsa bile hikaye, inanmak ister diyelim. Karaburun’ da eylül, benim için çok esrarengiz oluyor, çok yoğun anlayacağın. İşte hepsi bu ay yüzünden. Ay, dolunay ve sessiz gece…

Babamın mezarının başına geldiğimde bu tabela ve sipariş verilirken yaşananlar aklıma geldikçe önce bir tebessüm sonra biraz gülümseme hali, ardından da kahkaha atıyorum neredeyse mezarlıkta.

Hele de biri varsa yanımda mezarın başında, onun şaşkın bakışları beni alıp götürüyor, engel olamıyorum. Bir yandan anlatıyorum, bir yandan gülüyorum. Yazarken de aynı öyleyim işte. Benim muzip babama bu tabelayı çok yakıştırıyorum. Sanki yattığı yerden o sipariş vermiş gibi geliyor bana.

-Başınız sağ olsun abla, ne yazalım tabelaya?
-Ne yazılır usta?
-Ad soyad, doğum ölüm tarihleri, bir de ruhuna el fayiha falan yazıyorlar.
-Ruhuna el fatiha nedir ya, ruhuna fatiha yazılsın kafi, Ahmet Fuat Eren,
-Neyiniz oluyor?
-Eşim, 01.10.1950 doğum, 03.09.2017 ölüm.
-Ne demiştiniz adı
-Eşim, hayat arkadaşım.

Usta muhtemelen o anda acılar daha çok taze, bir daha, bir daha lüzumsuz sorular ile mani olmayayım insanların akan gözyaşlarına, ama biraz da tuhaf oldu, neyse diyerek,
-Tamam abla, ben hazırlarım hemen.

Mezar hazırlanıp da herkesler oradayken tabela gelip çakıldığında tam da herkesin duygusal olarak en coşkun olduğu o anda cemaat gülsün müydü ağlasın mıydı? Gülsündü tabii.

Babamın annesinin apansız vefatında, terasta hep beraber oturup anılardan bahsederken babamla güldüğümüz kadar hiç gülmemişizdir. Bir yandan komşular görecek, ayıp olacak diye kendimizi durdurmaya çalışıyorken, bir yandan da sinirleri bozulup da gülme krizine girdiğimizden kendimize engel olamıyorduk.

Gülmek ve ağlamak birbirine bu kadar zıt duygular nasıl da yakışıyorlar aslında yan yana. Hatta içten gelen kahkaha ile hüngür hüngür ağlamanın yüze verdiği ifadenin aynı olması da bir tesadüf olabilir mi? Bence değil…

Ahmet Fuat Eşim
Hayat arkadaşım ha, gördükçe gülüyorum. Herkesin eşi, herkesin hayat arkadaşı koca kalpli büyük adam, selam olsun sana.

Börklüce Mustafa’ nın, Şeyh Bedrettin’in kanları ile sulanmış topraklarda yatacaktın tabii ya. Ne sandın? Deniz görmeyecek miydin, dalga sesi duymayacak, rüzgarın taşıdığı tuzlu suyun kokusunu koklamayacak mıydın? Rüzgarla dans etmeden günler mi geçirecektin? Ne sandıydın babam, sen ölecek miydin yoksa, ya da ne bileyim işte, sen de mi ölecektin?

YETMEDİĞİNE DAİR
HİÇBİR ŞEYİN YETMEDİĞİNE

Hiç
Gece saat on ikiyi gösterirken
Doğan bir ay
Görmüş müydün a dost?

Kıpkırmızı bir alev topu gibi yükselen
Ve
Yükselirken
Etrafı aydınlatırcasına parlayan
Bir ay

Parlardıkça geceyi anlamlandıran
Denize şavkı vuran
Ve
Doğrudan
Senin için doğmuş
Düşlerini süslemek
Sana kendi ihtişamını göstermek istemiş,
Böylece yükselmiş
Ha
Yükselmiş bir ay.

Öylece
Gökyüzünde
Asılı kalmışken karanlık gecede
Dün gibiydi hem de
Çok muhteşemdi bu ay.

Böyle mucizevi bir gecede,
Bir barda veya ıssız bir kıyıda
Ya da bilmem nereye giden herhangi bir vapurda
Hiç olmadık bir ortamda
Bizzat kendinin
Yaşını almış olanınla
Dolunayda
Karşılaştı adam

İnanır mıydın hemen buna
Bu mucizevi ay doğmasaydı da?

Sana neleri söylemesini beklerdin kanıtlamak için
Bizzat yaşını almış olanınla
Aynı masaya oturduğunda?

Mesela deseydi ki
Sen annenin çocuğusun
Babanı hep sevdin
Ona öykündün için için
Hareketlerini hatta sesini bile benzettin,
Ama
Annenin çocuğusun sen, evlat.
Sen herkesi mutlu etmeye kodlusun
Baksan ya,
Her yanında mavi boncuklar
Dağıtıp durmuyor musun?

Ve devam etseydi
O yaşlı sen olan;
Baban
Tam ölüm döşeğindeyken
Kulağına eğilip
YETMİYOR
Diye fısıldamadı mı ha?
Ve sen
Onun yaşamasına kıyamadığından
Ölüm fermanını imzalamadın mı lan?

Ne derdin ha?

Gözlerine bakıp
Yeterli kanıt sundum işte diyen
Yaşını almış kendine,
Ne derdin evlat?

Hala mı inanılmaz geliyor sana?

Sor madem sen de ona.
Bir soru da sen sor mesela.

Benim hesaplaşamadığım nedir ha?

Buna bir cevabım var, Antonyo
Sen hiç meraklanma.
Bir gün sen yeteri kadar aklı başında
Ve
Olgun bir adam olarak
Yazdıkların her ne varsa
Hepsini yakıp küllerini savurma cesaretini
Kendinde bulduğunda,
İşte o gün hesabını soramadığın yıllarının,
Sırtında küfe gibi taşıdığın yargılarının,
Ayağına dolanan prangalarının
Esaretinden kurtulacak,
Bir kuş gibi hafifleyip
Kanatlanıp
Uçacaksın…

İşte böyle sihirli bir gecede oldu bunların
Hepsi
Ay, duruyordu gecede asılı bir tepsi gibi
Ve sen, evlat
Şaka gibi ama,
İnanmıyorsan tüm bunlara hala
Acıyorum ben de sana.
Koşmalısın,
Babanın mezarına
Ve ona yazdığın her şeyi bir daha okumalısın baş ucunda

Ne duruyorsun ki hala…

Ersin EREN

aysaa

Related Posts

Farklı Yolların Ortak Noktası: Yol-Kat’ın Arkasındaki Güçlü Kadınlar

Farklı Yolların Ortak Noktası: Yol-Kat’ın Arkasındaki Güçlü Kadınlar

Kanserle Dans: Ebru Janssens Kayan’ın İlham Veren İyileşme Yolculuğu

Kanserle Dans: Ebru Janssens Kayan’ın İlham Veren İyileşme Yolculuğu

Azim, Çaba ve Başarının Hikayesi

Azim, Çaba ve Başarının Hikayesi

Cito ve IEP Arasındaki Fark: Eğitimde Bireyselleştirmenin Gücü

Cito ve IEP Arasındaki Fark: Eğitimde Bireyselleştirmenin Gücü

2 Comments

  1. Tam teşhisi koymuşsun. Ben de Ahmet abim gibi hayata bakmak isterdim ama olmuyor. Ben de annemin çocuğuyum. Herkesi mutlu etmeye kodluyum. Bu arada tabela konusunda doğal olarak bende birkaç fikir üretmiştim ziyaretlerim sırasında. Aydınlandım. Tabelayı bilemem ama lokasyon on numara, tam isteyeceği bir yer.

  2. Hüzün ve Neşe harika bir gerçeklik
    Devam Ersin kardeşim Biz de seninle beraber yaşıyoruz
    Selam ve Sevgiler

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *

İlginizi çekebilir

Dil secenekleri

Tags